Haberler

15 Temmuz Demokrasi Şehitleri, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kapsamında düzenlenen törenle anıldı. Işık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemal İbiş'in ev sahipliğinde Şile kampüsünde gerçekleştirilen törenin fiziki olarak gerçekleştirilen kısmına, Şile Kaymakamı Mehmet Nebi Kaya, Şile Garnizon Komutanı Albay Hazel Yılmaz,  Şile Belediye Başkanı İlhan Ocaklı, Belediye Başkan Yardımcısı Ömer Keser, Şile Emniyet Müdürü Hazım Gümüş, Şile İlçe Jandarma Komutanı Kıdemli Yüzbaşı Özgür Çakıcı, Şile Orman İşletme Müdürü Temel Bulut katıldı. Işık Üniversitesi akademik ve idari personeli ile öğrenciler de Zoom üzerinden törene eşlik etti.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından katılımcılara hitap eden Işık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemal İbiş,  Türkiye'nin demokrasi tarihinin seçilmiş hükümetlere karşı pek çok kez darbe ve darbe girişimine tanıklık ettiğini, bu darbe ve darbe girişimleri içinde 15 Temmuz'un hazırlanışı, amacı, icrası ve başarılı olması durumunda doğurabileceği sonuçlar açısından en korkunç kalkışma olduğunu vurguladı.

"Tam bir ihanet organizasyonu"
Ülke tarihinde yaşanmış tüm darbelerin Türkiye'yi geri götürdüğüne ve toplumsal travmalara yol açtığına dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Cemal İbiş, "15 Temmuz kalkışması, ülkeyi ve toplumu tümden değiştirmek ve ülkeyi kendi anlayışlarına göre yeniden dizayn etmek için, silahlı kuvvetler başta olmak üzere; devletin hemen hemen tüm birimlerine, çok uzun süreli sinsi bir sızma çalışmasının sonucudur. Tam anlamıyla bir ihanet organizasyonudur. 15 Temmuz kalkışması, seçilmiş bir hükümete karşı yapılmış bir kalkışma olmasının yanında, aynı zamanda ülkenin ve milletin tüm değerlerine; en önemlisi; Türkiye Cumhuriyetinin bağımsızlığına ve varlığına kasteden kanlı bir kalkışmadır." diye konuştu.  

"Millet, 'irademe dokunamazsın' dedi"
15 Temmuz darbe kalkışmasının 251 yurttaşın şehit ve 2200'e yakın yurttaşın da gazi olduğu acı, ama bir o kadar da öğretici sonuçları olduğunu vurgulayan Rektör Prof. Dr. Cemal İbiş, "15 Temmuz'da bu ülkenin yurttaşları çok net bir şekilde "irademe dokunamazsın!" demiştir. Dünya üzerinde gerçekleştirilen, cumhuriyet tarihimiz boyunca ülkemizin de tanık olduğu tüm darbeler hep aynı şeyi öğretmiştir; istisnasız bütün darbeler kötüdür." dedi.

"Darbeler toplumu ve ülkeyi çürütür"
Tüm darbelerin demokratik - toplumsal sözleşmeyi bozduğunu kaydeden Rektör Prof. Dr. Cemal İbiş, "Çünkü tüm darbeciler; devlet mekanizmasına el koyarlar, hukuku, anayasayı ve yasaları, düşünce ve ifade özgürlüğünü, yaşam hakkı başta olmak üzere insan haklarını, toplumun ve bireylerin haberleşme, seyahat, eğitim, çalışma, sağlık, sosyal, kültürel tüm haklarını zor yoluyla ya kısıtlarlar ya yok ederler. Cinayetler işler, bir insanlık suçu olan işkenceyi araçsallaştırırlar, çıkar gruplarına, hatta uluslararası güçlere hizmet ederler. Bireylerin eleştiri, sorgulama ve itiraz hakkını elinden alır, toplumsal tüm talepleri yok sayarlar. Her türden demokratik örgütlülüğü ezer, nihayetinde gücün gayrimeşru kullanımıyla itaatkar ve tek tip bir yurttaş tipi ve toplum modeli yaratmaya çalışırlar. Bir bütün olarak ülkeye ve topluma el koyar, sonuçta toplumu ve ülkeyi içten içe çürütürler. 15 Temmuz kalkışmasına karşı devletimizin ve her kesimden yurttaşımızın gösterdiği direniş, ülkemizde bunlar yaşanmasın diyedir. Büyük bedellerle kurulmuş bu ülke 15 Temmuz'da; Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde milli değerlerine ve demokrasisine sonsuza kadar sahip çıkacağını açıkça ilan etmiştir." diye konuştu.

'Herkese görev düşüyor'
Türkiye'nin mutlu, huzurlu ve aydınlık geleceğinin yolunun kanlı darbelerden değil, daha çok demokrasi, daha çok eğitim, daha çok bilim, daha çok üretim ve daha çok kalkınmadan geçtiğini ifade eden Rektör Prof. Dr. Cemal İbiş, "Toplumsal sorunların çözümünde demokrasi dışı başka yöntemler aramak, yasadışı, gayrimeşru sözde kurtarıcılardan medet ummak, geleceğimize yapılacak en büyük kötülüktür. Bu ülkenin adını sonsuza kadar yaşatacağımız bir kurucusu ve kurtarıcısı vardır; o da Mustafa Kemal Atatürk'tür. Bu tür kalkışmaları bir daha yaşamamak için, bizlere de büyük sorumluluklar düşmektedir. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyetini emanet ettiği gençlerimizin, O'nun ilkeleri ışığında, aklın ve bilimin rehberliğinde, fikri, vicdanı ve irfanı hür, demokrasinin ve hukukun, insan hak ve özgürlüklerinin erdemine inanan, farklılıklara saygılı, ulusal ve evrensel değerleri benimseyen, soran, sorgulayan, eleştiren, araştıran, kültürlü ve donanımlı iyi insanlar olarak yetişmelerini sağlamak, hepimizin ortak sorumluluğudur." dedi.
 
Işık Üniversitesinin kurulduğu günden beri bu bilinçle hareket ettiğini vurgulayan Rektör Prof. Dr. Cemal İbiş, "Kurulduğumuz günden bu yana ülkemizin aydınlık geleceğine katkı sunmaya devam ediyoruz. Bu vesileyle, 15 Temmuz 2016'da yaşadığımız darbe girişimine; 7'den 70'e, her kesimden tek vücut halinde direnen büyük milletimizi bir kez daha saygıyla selamlıyor, demokrasi şehitlerimizi rahmet, gazilerimizi şükranla anıyorum" diye konuştu.

Işık Üniversitesi Şile Kampüsünde düzenlenen tören; 15 Temmuz Şehitleri anısına 2016'da kampüse dikilen 'Demokrasi Çınarı'nın sulanmasıyla son buldu.