Haberler

Paylaş

Yeni Akademik Yılda İlk Ders Prof. Dr. Mehmet Toner'den

Feyziye Mektepleri Vakfı Işık Üniversitesi, Covid-19 salgını önlemleri kapsamında online olarak düzenlediği törenle 2020 – 2021 Akademik Yılına merhaba dedi. Işık Üniversitesi akademisyenlerinin de hazır bulunduğu ve öğrencilerin yoğun katılımıyla gerçekleştirilen törende Feyziye Mektepleri Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Av. Akın Süel, Işık Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Yeminli Mali Müşavir Av. Hüsnü Güreli, Işık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemal İbiş ve Öğrenci Konseyi Başkanı İlker Aydın birer konuşma yaparak, yeni akademik yılda öğrencilere başarılar diledi. Işık Üniversitesi 2021 – 2021 Akademik Yılının ilk dersini ise, Amerika Birleşik Devletleri'nden gerçekleştirdiği canlı bağlantıyla, uluslararası bilim dünyası tarafından yakından tanınan ve çalışmaları dikkatle izlenen Harvard Üniversitesi Massachusetts Teknoloji Enstitüsü hocalarından Prof. Dr. Mehmet Toner verdi.

"Salgını aklın ve bilimin ışığıyla aşacağız"
Törende konuşan Feyziye Mektepleri Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Akın Süel, yepyeni bir heyecanla yapılan başlangıçların başarılı ve iyi sonuçlar vereceğine dikkat çekerek, Işık Üniversitesine yeni katılan öğrencilere hoş geldiniz dedi. Akın Süel, Feyziye Mektepleri Vakfının sadece eğitim veren ve hiçbir ticari amacı olmayan, 135 yıldır on binlerce Işıklı genci, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün koyduğu ilkeler çerçevesinde çağdaş ve yetkin bireyler olarak topluma hazırlayan bir kuruluş olduğunu hatırlattı. Akın Süel, salgın sürecinde de Feyziye Mektepleri Vakfı çatısı altındaki tüm eğitim kurumlarının gereken tüm tedbirleri azami titizlikle ele alarak, bu süreci hasarsız ya da en az hasarla geçirmek amacında olduğun kaydederek, "Gerçekten 135 yıldır savaşları, ekonomik ve siyasi krizleri, salgın tehditlerini sorumluluklarını istisnasız yerine getirerek aşan kurumumuzun bu salgın sürecini de aklın ve bilimin ışığında aşacağına inancımız tamdır." diye konuştu.

Öğrenciler yeni şartlara iyi hazırlanmalı
Feyziye Mektepleri Vakfı'nın bu olağanüstü dönemi başarıyla yönettiğini vurgulayan Akın Süel, "Yöneticilerimizin öğrencilerimizle birlikte salgın sonrasında oluşacak yeni şartlara hazırlanmaları da fevkalade önemlidir. FMV olarak kurulduğumuz günden bu yana önce iyi insan yetiştirmeyi bir görev kabul ettik. Siz değerli öğrencilerimizin eğitimleri sırasında, yaratıcılık, sorgulama, problem çözme, iletişim, üretkenlik ve iş birliği gibi 21'inci yüzyıl becerileri kazanmaları bizleri gururlandırmaktadır. Bugün yeni dönemin ilk gününde pırıl pırıl gençlerimizi yetiştiren sevgili öğrencilerimizin aileleri başta olmak üzere onların bugünlere gelmesinde emeği geçen ve emeklerini özveriyle sürdüren Mütevelli Heyetimiz Başkan ve Üyelerine, Rektörümüze, Öğretim Üyelerimize, akademik ve idari personelimize teşekkürlerimi sunuyor, başarılı bir dönem diliyorum." dedi.

"Bugün doğru bir yerdesiniz"

Kendisi de Işık Okulları 1969 yılı mezunu olan Işık Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Yeminli Mali Müşavir, Avukat Hüsnü Güreli de açılışta yaptığı konuşmada, bu yılın önceki yıllardan zor ve farklı bir yıl olduğunu vurgulayarak, eski alışkanlıkların yerini yenilerine bıraktığını ifade etti. Güreli, "Uzaktan eğitim de bunlardan biri. Üniversitemiz uzaktan eğitim sürecini başarıyla yönetti ve bu konuda çok deneyimli. Aynı başarıyı bundan sonra da devam ettirecektir." dedi. Işık Üniversitesini tercih eden öğrencilerin bugün doğru bir yerde olduklarını söyleyen Hüsnü Güreli, "Feyziye Mektepleri Vakfı 135 yıllık geçmişiyle aklı ve bilimi rehber edinmiştir. Vakfımızın kurduğu Işık Üniversitesi de diğer üniversitelerden farklıdır. Bizim arkamızda hakim bir sermaye grubu ya da bir aile, bir fon bulunmuyor. Gücümüzü sadece ülkemizden alıyor, Büyük Önder Atatürk'ün izinde, ülkesine faydalı vatanseverler ve insanlığa faydalı bireyler yetiştiriyoruz." diye konuştu. 

"En güçlü silahınız bilgi birikiminiz"

Işık Üniversitesinin 25'inci yılını kutlayacağı 2021 yılından itibaren yeni bir stratejik bir planla geleceğe yürüyeceğini dile getiren Hüsnü Güreli, "Hayata geçireceğimizin stratejik planının eğitim kalitemize etkilerini sizler de yaşayarak görecekseniz. Değerli gençler, 68 yaşında bir ağabeyiniz olarak sizlerle bazı tecrübelerimi paylaşmak istiyorum. Dünyadaki büyük rekabette ayakta kalabilmek için en güçlü silahınız bilgi birikiminiz olacaktır. Üniversitemizden, hocalarımızdan sizleri daha ileriye taşıyacak her konuda talepte bulunabilirsiniz. İleride yapacağınız mesleğin networküne bugünden dahil olmaya çalışınız, bunu için üniversitemizdeki tüm olanakları kullanınız. Özgür düşünmekten, sormaktan ve sorgulamaktan asla vazgeçmeyiniz. Fikir ve önerilerinizi bizlerle paylaşmaktan çekinmeyiniz. Bizim de sizlerden öğreneceğimiz şeyler. İleride büyük bir güce, servete ve başarılara sahip olabilirsiniz. Bunları tüm insanlık için kullanmayı unutmayınız. Bu sizi daha da yüceltecektir. Hepinize ayrı ayrı başarılar diliyorum. Yolunuz aydınlık ve ışıklı olsun." dedi. 

25'inci yılla birlikte yepyeni bir dönem başlıyor
Akademik açılış töreninde öğrencilere seslenen ve Işık Üniversitesi'nde yeni akademik yılla birlikte hayata geçirilecek yenilikleri anlatan Işık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemal İbiş, "Uzun ve zorlu bir yolculuktan sonra bu limana ulaştınız. Kendinizi burada yenileyecek, burada bilgi depolayacak, burada deneyim kazanacak, yeteneklerinizi çoğaltacak, yeni hedefler belirleyecek ve hayatınızın yeni rotasını burada şekillendireceksiniz. Büyük ışıklı ailemize bu yıl katılan tüm öğrencilerimizi tebrik ediyor, üniversitemizi tercih ettiğiniz için teşekkürlerimi sunuyorum." diye konuştu. 

"Dünya değişiyor, beklentiler değişiyor"
Günümüz dünyasının büyük bir hızla değiştiğine, bilgi ve teknolojinin eskisinden daha büyük bir hızla üretilip çeşitlendiğine ve daha hızlı yayıldığına dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Cemal İbiş, "Dolayısıyla, iş ve kariyer yaşamında sizden beklenenler ve performans ölçütleri de değişiyor, çeşitleniyor. Yaşamınızın bugüne kadar olan bölümünde edindiğiniz tüm bilgi birikiminiz, bütün deneyimleriniz, aldığınız tüm eğitim, sizi buraya ulaştıran güçlü motivasyonlardı. Işık Üniversitesinde ise; bambaşka bir düzlemdesiniz. Burada, gelecekte karşılaşacağınız farklı farklı koşullar için hazırlanacak ve o koşullar altında ideallerinize nasıl ulaşabileceğinizin yolunu ve yöntemini öğreneceksiniz. Öğreniminizi tamamlayıp buradan ayrıldığınızda daha rekabetçi ve daha hızlı bir dünyaya adım atmış olacaksınız. İşte Işık Üniversitesi olarak bizim misyonumuz sizleri gelecekte bir parçası olacağınız dünyaya; araştıran, sorgulayan, sürekli öğrenen ve lider özelliklerinizle; mesleki, sosyal ve kültürel olarak en donanımlı şekilde hazırlamaktır." dedi.  

Yeni bir stratejiyle yeniden yapılanma
"Bu gücün ışığında 2020-2021 Eğitim ve Öğretim Yılında iki heyecanı hep birlikte yaşayacağız" diyen Rektör Prof. Dr. Cemal İbiş sözlerini şöyle sürdürdü: "İlk olarak Türkiye'nin en köklü eğitim kurumlarından olan Feyziye Mektepleri Vakfımız 135'inci yılını kutlarken, Işık Üniversitesi olarak biz de 25'inci yılımızı kutluyor olacağız. Sizlerle paylaşmak istediğimiz ikinci heyecanımız ise; 25'inci yılımızda çok özel bir gelişmeye tanıklık edeceksiniz. Dünyada artık yükseköğrenim yeni bir yöne evriliyor. Bir yandan yükseköğrenimin tanımı yeniden yapılırken, eğitim ve öğretim yöntemlerinden içeriklere kadar pek çok konu yeniden ele alınıyor, farklılaşıyor. Türkiye'nin en çok tercih edilen, mezunları en kolay iş bulan üniversiteler arasında yer alan, akademik olarak ön sıralarda bulunan, sadece ulusal değil, küresel iş dünyasına mezunlar veren, dolayısıyla küresel gelişmeleri çok yakından izleyen ve bir dünya üniversitesi olmayı hedefleyen Işık Üniversitesi olarak, 25'inci yılımıza çağın gerektirdiği yeni bir stratejik planla, yeni bir araştırma, eğitim, öğretim ve yönetim anlayışıyla, dolayısıyla yeni bir yapılanmayla gireceğiz. Bu yöndeki stratejik plan çalışmalarımız tamamlanarak uygulama aşamasına gelmiş bulunuyor. bu stratejik planın hayata geçmesiyle, ışık üniversitesi hedeflediği ve hak ettiği en iyi noktaya ulaşacak, öğrencilerimize, mezunlarımıza, akademik kadrolarımıza, idari çalışanlarımıza ve tüm paydaşlarımıza, ışıklı olmanın haklı gururunu bir kez daha yaşatacağız."

Güz yarıyılında da uzaktan eğitime devam
Küresel Covid-19 salgınının Türkiye'de de görüldüğü günlerin henüz başlarında YÖK kararları uyarınca uzaktan eğitime geçen ilk üniversitelerden biri olan Işık Üniversitesinin, gerek teknik altyapımız gerekse akademik kadrolarımızın yetkinliği sayesinde bu süreci büyük bir başarıyla yönettiğini kaydeden Rektör Prof. Dr. Cemal İbiş, "Üniversite Senatomuzun YÖK'ün tavsiye kararlarını da gözeterek aldığı karar gereği, öğrencilerimizin sağlığı ve güvenliği için 2020 - 2021 eğitim ve öğretim yılı güz yarıyılında da eğitimlerimize yine online olarak devam edeceğiz. Bugün aramıza katılan her yeni öğrencimizde ve mevcut öğrencilerimizde, kendi alanının bir öncüsünü, başarılı bir girişimciyi ve ufuk açan vizyon sahibi bir lideri görüyorum. Sizleri; adını Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ten alan bu köklü eğitim geleneğinin gelecekteki çağdaş birer temsilcisi olarak, başarılarıyla hayranlık uyandıran ışıklı mezunlarımız arasında görmek, bizim için en büyük mutluluk olacaktır." dedi.

"Atatürk'ün umuduna birer ışık olacağız"
Törende Işıklı öğrenciler adına Işık Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanı İlker Aydın da bir konuşma yaptı. Üniversite hayatının sadece ders çalışıp, vize ve finallere girmekten ibaret olmadığını hatırlatan Aydın, "Üniversite hayatı, kendinizi keşfedip hayatınızın geri kalanını oluşturacağınız bu maceranın bir başlangıç noktasıdır. Aslında uzun gözüken fakat göz açıp kapayıncaya kadar geçecek olan Işık Üniversitesi yolculuğunuzun size güzel arkadaşlıklar, güzel anılar ve güzel birikimler getirmesini temenni ederim. Tek hedefi, iyi insan yetiştirmek olan 134 yıllık bir geleneğin sağlam temellerine dayanan Işık Üniversitesi'nde, 'Bütün umudum gençliktedir' diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün umuduna birer ışık olabilmek, hepimiz için gurur ve onur kaynağı olmalıdır." diye konuştu.

İlk ders Prof. Dr. Mehmet Toner'den
Açılış konuşmalarının ardından Işık Üniversitesi Rektör Yardımcısı, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman, 2020-2021 Akademik Yılının ilk dersini verecek olan Prof. Dr. Mehmet Toner'i katılımcılara takdim etti. Prof. Dr. Mehmet Toner'in özgeçmişi ve bugünkü çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman, Prof. Dr. Mehmet Toner'in çalışmalarıyla uluslararası bilim dünyasında saygın bir yere sahip ve kendisinden sonra gelen kuşaklara esin kaynağı olmayı başaran bir bilim insanı olduğunu vurguladı.

Konuşmasına; Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Bütün umudum gençliktedir" sözünü bir rehber olarak kabul ettiğini söyleyerek başlayan Prof. Dr. Mehmet Toner, "Bugün Türkiye dünyanın en genç ülkelerinden biri. Fakat her şey gibi genç ülkeler de yaşlanıyor. Dolayısıyla bizim gençliğe verebileceğimiz şeyler çok önemli. Ve bu zamanları kaybetmememiz lazım ki Atatürk'ün yolunda hızlı bir şekilde ilerleyebilelim. Bir akademisyen ve eğitimci olarak bana da en büyük şevk ve gurur veren şey, gençlerle bir arada olmak, onlardan bir iki tanesinin hayatına bile dokunabilmektir. Bugün Işık Üniversitesinde akademik yılın ilk dersini vermekten de aynı büyük gururu duyuyorum" diye konuştu.

Öğrencilere yaratılan eğitim ortamının ve tanınan fırsatın onların gelecekteki yaşamlarını nasıl değiştirebileceğine ilişkin örnekleri kendi öğrenim yaşamından örneklerle anlatan Prof. Dr. Mehmet Toner, kişideki merak duygusunun ve ilgi alanlarının da bu değişikliklerde önemli bir etkisinin olduğunu vurguladı.

Hayal Kurma
Öğrencilere; okullarda pek öğretilmeyen ancak insan hayatında çok önemli etkisi olan 4 faktörü aktaran Prof. Dr. Mehmet Toner, bunlardan ilkinin 'hayal kurmak' olduğunu söyledi. Albert Einstein'ın "Hayal kurmak bilgiden daha önemlidir" sözünü hatırlatan Prof. Dr. Toner, "Bilgisiz yolunuzu bulamazsınız. Ama büyük hayaller kurmalısınız ki gideceğiniz yolu daha uzaklara ve daha iyiye yönlendirebilesiniz. Hayal kurma dersleri vermedik biz size. Hatta fazla hayal kurarsanız evde kızarlar size. Bilgi bir araç, hayal kurmak ise bir amaçtır. Hayal aslında sizin hedeflerinizdir. Tespit ettiğiniz hedefler, hayal kurmayı gerektirmiyorsa hayatta hep konfor alanınızın içinde kalacaksınız, kendinizi çok zorlamayacak ve dolayısıyla daha ileriye gidip dünyayı daha iyi bir yere dönüştüremeyeceksiniz, demektir. O yüzden hayal kurmaktan vazgeçmeyin. Bunun en güzel örneği Ay'a gitmektir. Kennedy Ay'a gitmenin hayalini kurduğunda kimse Ay'a nasıl gidileceğini bilmiyordu. Ama bu hayalin gerçekleşmesi hem dünyayı değiştirdi hem de ekonomik ve sosyal büyük katkılar sağladı." diye konuştu. 

Merak
Hayal kurmanın tek başına yeterli olmayacağının altını çizen Prof. Dr. Mehmet Toner, ikinci önemli faktörün ise 'merak' olduğunu söyledi. Prof. Dr. Toner, "Bakın okulda merak dersi de vermeyiz size. Herkes merakla doğuyor hayata. Merak hayalin gücünün ilhamıdır. Merak sizi hayalinize götürecek en önemli enerjidir, benzindir. İçinizde merak yoksa bilginiz de az olur. Çünkü bir şeyi merakla yaptığınız da öğrencinin zevki ve şevki sizi daha fazla öğrenmeye itecektir. Daha fazla öğrendikçe daha da fazla öğrenmek isteyeceksiniz. Ben merakım sayesinde bilim insanı oldum Einstein'ın bununla da ilgili güzel sözü var. Einstein, 'Ben akıllı biri değilim ancak doğuştan meraklı biriyim' diyor. Bunu Einstein söylüyor. Doğduğunuz günden itibaren merakla dünyanın keşfine başlarsınız, fakat maalesef biz biraz sizin o merakınızı köstekleriz. Bu da sizin belli bir yönde hızlı gitmenizi istediğimizden ve fazla merakla zaman kaybettiğinizi sanmamızdan kaynaklanıyor." dedi.

Yaratıcılık
Prof. Dr. Mehmet Toner, üçüncü önemli faktörün ise 'yaratıcılık' olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Mehmet Toner, "Bazı dallarda özellikle sanat eğitiminde yaratıcılık kısmen öğretiliyor ancak tıpta, mühendislikte, avukatlıkta örneğin öğretilmiyor. ABD'de üniversiteler büyük bir değişimden geçiyor, bilim teknoloji, mühendislik ve matematik eğitiminde sanatı, yaratıcı düşünceyi nasıl işin içine sokarız artık bunlar tartışılıyor. Nasıl evde egzersiz yaptığınızda vücudunuzdaki bütün kasları çalıştırmaya çabalıyorsanız, sanatı düşündüğünüz zaman da beyninizdeki başka başka yerleri çalıştırıyorsunuz. O yüzden yaratıcılık dediğimiz olayı gençlere daha iyi öğretebilmemiz gerek. Bunun için de sizlere sanatı sevdirebilmemiz gerekiyor." diye konuştu. Bugün hem dünyada hem de Türkiye'deki eğitimin iki temel problemi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Mehmet Toner, "Tüm dünyada bir; sanat ikinci sınıftadır, iki; kadınlar ikinci sınıftadır. Bu iki problem çözülmeden, eğitim sistemi doğru bir yere gidemez, bunu çözemeyen sistem de yeni yüzyılın eğitim istemi olamaz." dedi.

Sezgi
Hayal kurma, merak ve yaratıcılığın düşünmeyle ilgili olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Mehmet Toner, dördüncü faktör olan sezgide ise düşüncenin olmadığını anında karar vermeye dayalı bir nitelik olduğunu kaydetti. Tenis oyuncuları Nadal ya da Federer'in tenis topuna vurduklarında topun saatte 230 km hızla yol aldığını, topun sahada karşıdan diğer oyuncuya gelmesinin saniyenin beşte biri gibi bir sürede gerçekleştiğine dikkat çeken Prof. Dr. Mehmet Toner, "Siz sanıyor musunuz ki, Nadal ya da Federer böyle bir topa karşılık vermek için derin matematik hesaplamalar yapıyor? Hayır, tamamen sezgiyle yanıt veriyorsunuz. Ronaldo'nun kornerden karanlıkta kendisine yollanan her topu kaleye gol olarak attığını hatırlatan Prof. Dr. Toner, "Sezgi de zamanla gelen bir özellik. Bir bebeğin sürekli düşüp kalkması olmadan ne bebek yürümeyi öğrenebilir, ne Nadal o topa öyle vurabilir ne de Ronaldo karanlıkta gelen her topu kaleye atabilir. Her işinizde sezginizi güçlendirmezseniz, başarıda zorluk çekersiniz. Bakın sezgi üzerine de ders veremiyoruz çünkü çok zor. Önemli sanatçıların, iş insanlarının, bilim insanlarının yeteneği, görünmeyenleri görebilmektir. Bu da sezgi ile olur." diye konuştu.

Prof. Dr. Mehmet Toner, "Sizler Işık Üniversitesindeki öğrenciler olarak şanslısınız. Çok iyi bir eğitim alıyorsunuz. Ben eğitimi yeni bitmemiş bir inşaata benzetiyorum, temeli atılmış, filizleri yükselen bir inşaat. Bu inşaatı sizin bitirmeniz gerek. Bu dört faktör ve niteliğe mutlaka ağırlık veriniz." diye konuştu.

Prof. Dr. Mehmet Toner, tüm öğrencilere başarılı bir akademik yıl diledi.

Prof. Dr. Mehmet Toner Kimdir?

Prof. Dr. Mehmet Toner
Harvard Üniversitesi - Massachusetts Teknoloji Enstitüsü

•   Prof. Dr. Mehmet Toner Biyomedikal Mühendisliği alanında Helen Andrus Benedict Profesörü olarak Massachusetts Hastanesinde, Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesinde ve Harvard-MIT işbirliğindeki Sağlık Bilimleri ve Teknolojisi bölümünde görev yapmaktadır. 
•   Prof. Dr. Toner halihazırda Boston Shriners Çocuk Hastanesi'nde Araştırma Direktörü ve Tıp ve Cerrahi Mühendislik Merkezi'nde Ortak Yönetici olarak görevlerini sürdürmektedir.
•   Prof. Dr. Toner İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliğinde lisans eğitimini ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsünde (MIT) Makine Mühendisliği yüksek lisans eğitimini tamamlamış, 1989 yılında ise  Harvard-MIT işbirliğindeki Sağlık Bilimleri ve Teknolojisi bölümünde Medikal Mühendisliği alanında doktora çalışmalarını yapmıştır.
•   Prof. Dr. Toner, "Amerikan Medikal ve Biyoloji Mühendisliği Enstitüsü", "Amerikan Makine Mühendisleri Derneği" ve "Kriyobiyoloji Derneği" üyesidir.
•   Prof. Dr. Toner, Amerikan Makine Mühendisleri Derneği tarafından verilen "YC Fung Young Scientist Award" (1994), "H.R. Lissner Madalyası" (2013), "Savio-Woo Madalyası" (2020) ödüllerini almış, 2012 yılında Kriyobiyoloji Derneği tarafından "Luyet Medal" ile ödüllendirilmiştir.
•   Prof. Dr. Mehmet Toner, Olin Üniversitesi Mühendislik Okulu Yönetim Konseyinde görev yapmıştır. Halen Özyeğin Üniversitesi Mütevelli Heyet üyesidir.
•   Prof. Dr. Toner 2016 yılında Kadir Has Bilim ödülünü, 2019 yılında ise Koç Bilim Ödülünü kazanmıştır.
•   Türkiye Bilim Akademisinde görevlendirilen Prof. Dr. Toner ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde Ulusal Mühendislik Akademisi, Ulusal Mucitler Akademisi ve Ulusal Tıp Akademisi üyesidir.
•   Prof. Dr. Mehmet Toner'in 350'nin üzerinde bilimsel yayını ve 400'ün üzerinde bilimsel sunumu mevcuttur.
•   Bilimsel araştırma konularının arasında, mikroakışkan, nano ve mikro teknolojiler, doku mühendisliği ve rejeneratif tıp, kriyobiyoloji bulunmaktadır. Prof. Dr. Toner aynı zamanda birçok biyoteknoloji ve tıbbi cihaz start up şirketlerinin kurucu ortağıdır.

İlgili Dosyalar